29 Nisan 2010 Perşembe

Silahsever olmak...


GİRİŞ

Üç, dört yaşlarındayken kargacık burgacık insan resimleri yaparmışım. Resimlerdeki insanların ellerinde hep birşeyler olurmuş. Büyükler "bunlar ne?" diye sorduklarında da hep aynı cevabı verirmişim: "Kılıç..."
Hayır, TV; şiddet içeren filmler pek yoktu benim çocukluğumda. Olsa da seyretmezdik zaten...
Sabahın köründe mahalledeki arkadaşlarla buluşup, incir dalından "eğri korsan kılıçlarımızla" (pirate cutlass), yan arazide yapılmakta olan site inşaatından atılmış çürük kalaslardan "çakmaklı tüfeklerimizle"(flintlock rifles), eğik demirleri birleştirerek oluşturduğumuz "korsan gemisinin toplarıyla" (deck cannon), sonradan bize her ne kadar "o bir incir ağacıydı" deseler de pek de inanmadığım korsan gemimizle maceradan maceraya koşardık.
Tayfalar ve Kaptan Kanca....

İnsan ve silah arasında çok çok eskiden beri süregelen bir bağ vardır. Ve bu bağ, “kötü bir şey de değildir”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder